
Elmas, nice zamanlar boyunca insanoğlunun tutkusu, ölümsüzlüğün simgesi oldu. Aşk tanrısı Eros bile okunun ucuna bir elmas taktı; aşkın büyüsü baş döndürsün, aşıklar ölümsüz olsun diye. Değerli bir maden olan elmas, sonsuz bir ışıltıyla parlasın diye kesilip pırlanta oldu. Saflığı ve duruluğu yansıtan pırlanta...
Pırlanta seçiminde 4C’nin önemi:
Pırlanta seçiminde dikkate alınması gereken özellikler vardır.
Bunlar "4C" olarak bilinen özelliklerdir.
-
Karat Ağırlığı (Carat Weight )
-
Renk ( Color )
-
Berraklık ( Clarity )
-
Kesim ( Cut )


Karat ağırlığı (Carat Weight )
Pırlantanın ağırlığı karat ile ölçülür. Karat ağırlığı, pırlantanın en kolay ölçülebilir niteliğidir. "Karat" sözcüğü, eski mücevher tüccarlarının pırlantalarını tartmak için kullandıkları "carob" adı verilen keçi boynuzu tohumundan gelmektedir. Bu tohumların ağırlığı, şaşılacak derecede birbirine benzerlik gösterir. Eskiden 1 karatlık pırlanta 1 keçi boynuzu tohumunun ağırlığına eşitti. Günümüzde ise karat 0.2 gramlık (200 mg) standart bir metrik ölçüdür. Her karat 100 eşit puana bölünür. Örneğin bir çeyrek karat 25 puandır ve 0,25 ct şeklinde yazılır. Türkçe’de bu puanlara “santim” denmektedir. İki farklı pırlantanın eşit karat ağırlığına sahip olması, aynı fiyatta olmasını gerektirmez.


Renk ( Color )
Pırlantalar aşırı ısı ve basınç altında oluşur ve bu oluşum sırasında diğer elementlerin zerreleri de pırlantaların atom yapısına dahil olabilir ve böylece renk çeşitliliği doğar. Bu zerreler o kadar küçüktür ki "milyonda bir" ile ifade edilir. Pırlanta koyu sarıdan canlı, parlak beyaza doğru ilerler. Pırlantalar renksize ne kadar yakın olduğuna bakılarak sınıflandırılır. En nadir bulunan ve en beyaz olanlar D, E, F, G’dir ancak pırlantaların büyük çoğunluğu H-L renkleri arasındadır. M rengi ve altındakilerde gözle görülebilir sarımtırak bir renk tonu vardır. Diğer yandan "Fancy" (Fantezi) adı verilen kırmızı, pembe, mavi ve sarı gibi belirgin renklerde nadide pırlantalar bulunmaktadır.


Berraklık ( Clarity )
Renk özelliği bir pırlantanın sarılığına göre ölçülür. En kıymetli pırlanta renksiz olanıdır. Nadir bulunur ve çok pahalıdır. Ancak renksiz pırlantaya rastlamak neredeyse imkansız gibidir. Pırlantalar yapı taşı olarak "çok küçük saf karbon zerreleri" içermektedirler. Bunlar her bir pırlantayı nadir eşsiz bir taşa dönüştüren zerreciklerdir ve “inklüzyon” olarak adlandırılırlar. Berraklık özelliği her pırlantayı diğerlerinden tümüyle ayırır. Aynı yerde tümüyle benzer inklüzyona sahip olabilecek iki pırlanta yoktur.


Kesim ( Cut )
Kesim, taşın simetrisi ve boyutları ile ilgili bir özelliktir. Kesim pırlantaya ışıltı verme ve pırlantanın ışığı kırma yeteneğini belirler. Pırlantanın göz kamaştırıcı ışıltısı, kesimin ustalığına ve kullanılan teknolojiye bağlıdır.Taş kusursuz bir renk ve berraklığa sahip olsa da kötü bir kesim ile mat bir görünüm sergileyeceği için bu öncelikle önem verilmesi gereken özelliktir. Çünkü kesim ne kadar iyi olursa pırlanta ışığı o kadar iyi verecektir. Doğru oranlarda kesilmiş pırlantanın bir yüzeyinden giren ışık diğer yüzeyinden yansır ve dağılarak "taç" denilen üst kısmından yayılır. İyi kesilmiş bir pırlanta, parlaklığını en iyi yansıtan doğru açılardaki yüzeylerden (faset) oluşur.Kesim çok derinse, ışığın bir kısmı pırlantanın "külah" olarak adlandırılan alt kısmından kaçar. Kesimin yeterince derin olmaması da ışığın külahtan kaçmasına yol açar ve pırlantanın yeterince parlamamasına neden olur.

Elmasın pırlantaya dönüşümü
Elmas, doğal madene verilen isimdir. Bu doğal maden, eski adıyla “gül kesim”, yeni adıyla “elmas kesim” formunda kesildiğinde elde edilen taşa da “elmas” deniyor. Doğal elmas madeni, kesim yüzeyi daha fazla ve alt kısmı kubbe gibi olan özel bir formda kesildiğinde ise daha ışıltılı olan “pırlanta”ya dönüşüyor. Yani pırlanta, elmas madeninin kesilerek özel şekil verilmiş halidir. Taşa, kesimi ve şekline göre elmas ya da pırlanta adı veriliyor.
Elmasın kesim yüzeyi daha az ve alt kısmı düzdür. Elmas pırlantadan daha değerli olarak bilinse de, gerçek bunun tersidir.